Eğlenceli bir dünya: Anadolu Oyuncak Müzesi

Anadolu Oyuncak Müzesi’nin Kurucu ve Himayedar, aynı zamanda Kepez Beldiye Başkanı Hakan Tütüncü ile Küratör, Prof. Dr. Nevzat Çevik’in kaleminden müze hakkında kaleme aldıkları yazıyı aşağıda yayınlıyoruz:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir yerde çocuk varsa oyun, oyun varsa da oyuncak vardır. Büyüklerin dünyasındaki hemen her şeyin küçük modelleri çocuklar oynasın diye yapılmıştır. Ev eşyaları, arabalar, değişik hayvanlar gibi eşya ve canlıların taklitleri dışında topaç gibi sadece oyuncak olanlar da vardır. Mağaralarda taşlarla, ağaç dalarıyla oynayan çocuktan bugün robotlarla oynayanlara kadar her zaman ve her yerde oyuncak var olmuş, dönemlerinin sosyal, kültürel ve teknik gelişmelerini de yansıtmıştır.

Pek çok geleneksel oyun ve oyuncak, varlığını her dönem korumuştur. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi değişen, mekanizmalar ve teknolojidir. Özde bir Tunç Çağ araba oyuncağıyla bugünün pilli arabaları arasında bir fark olmadığı gibi. O gün kağnı vardı onun oyuncağını yaptılar, bugün uzay mekiği var, mekik oyuncaklarını yaptılar. Dün sayısal ortamlar söz konusu değilken manüel oyuncaklar yaptı ve birlikte oynadılar bugün ise neredeyse tüm oyunlar ekranda ve yalnız başına oynanmakta.

Gerçek hayatta cinslerin ilgileri neye ise oyuncakta da aynısı oldu: Erkek çocukların arabaları gibi kız çocukların oynadığı bebekler de her dönemde var olan oyuncaklardandır. Dünyanın her yerinde ve her zamanında bebek oyuncaklar da vardır. Farkları tıpkı günlük hayattaki farkları gibi giysi geleneklerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle bebekler dönem ve bölgelerinin giysi modalarını ve alışkanlıklarını da yansıtır. Bugün olduğu gibi dün de çocuklar cinslerine göre de seçimler yapmıştır. Silahla oynayan bir kız çocuğu olmadığı gibi bebekle oynayan bir erkek çocuk da genellikle görülmez.

Bir zamanlar fabrikanın kreş binası olarak kullanılmış olan bu yapı çocuklara yönelik asıl kuruluş işleviyle de ilişkili olarak oyuncak müzesine dönüştürülmüştür. Dünya oyuncaklarından örnekler içermesiyle birlikte Müzenin asıl odağını Anadolu yerel oyuncakları oluşturmuştur. Asıl amaç Anadolu’nun geleneksel oyun ve oyuncaklarının unutulmamasını ve geleceğe taşınmasını sağlamaktır. Binlerce yıllık Anadolu oyuncak tarihinden seçilmiş tarihsel örneklerle kronolojik olarak uygarlık gelişimini oyuncaklar paralelinde hatırlatırken öteki taraftan koleksiyonlarımızdaki geleneksel Anadolu oyuncakları yaşlılarla çocuklar arasındaki nesil farkını azaltarak sıcak bir bağ kurulmasına da aracılık edecektir.

ANADOLU OYUNCAK MÜZESİ bir öğrenme, eğlenme, oynama, ailecek buluşma alanı olarak güçlü bir sosyal işlev yüklenmişse de, geleneksel değerlerimizi koruma ve tanıtma misyonunu da yerine getirmiş olacaktır.

Anadolu Oyuncak Müzesi’nin oyuncak ve eşya koleksiyonlarının nitelik ve niceliğindeki doyuruculuk yanında, asıl modern müzeciliğin gelişkin aygıtlarını gereğince kullanarak oluşturulan teşhir tanzim ve ilgili tasarımlarıyla da kendi alanında dünyadaki müzeler içerisinde farklı bir iddiaya sahiptir ve bu iddiasını açılışın ilk haftasında 35.000 ziyaretçiyi aşarak kanıtlamıştır.

Oyunla, oyuncakla ilgili müze müzelerin en güzelidir. Çünkü çocukla ilgilidir. Bu nedenle nesiller arası bağlar kurar. Çünkü her yaşta herkese güzel duygular verir, güzel zamanlar hatırlatır; gülümsetir, insanca haller yüklenir. Dokuma Müze alanındaki ilk müzemiz bu nedenle Anadolu Oyuncak Müzesi’dir. Biz keyifle hazırladık. Size de keyifli gezmeler diliyoruz.

Prof. Dr. Nevzat Çevik, Küratör

…………

Halkımıza armağanımız bu kez bir müze, ANADOLU OYUNCAK MÜZESİ. Antalya’nın orta yeri Dokuma’da bir şenlikli alan hazırlıyoruz; pek çok kültür ve sanat tesisinden oluşan bir uygarlık adası. Anadolu Oyuncak Müzesi bu kompleksin Ekim 2017’de hizmete açılan ilk parçası olmuştur. Bir zamanlar Dokuma Fabrikasının Kreş binası olan yapı, şimdi artık bir oyuncak dünyasına ve çok özel bir rekreasyon alanına dönüşmüştür. Sağlıklı bir toplum, iyi eğitilmiş, sağlıklı ve mutlu çocuklarla mümkündür. Ve aydınlık bir gelecek de tamamen buna bağlıdır. Anadolu Oyuncak Müzesi her yaş ve kültür grubundan vatandaşlarımıza hitap edecek koleksiyon ve düzenlemeler içermektedir. Dünyanın her yanında oynanan oyuncaklardan örnekler çokça varsa da, ağırlığı geleneksel geçmişimizden gelen yerel oyuncaklar oluşturmaktadır.

Burada her yaştan çocuklar için masum bir tebessüm dünyası yarattık. Nihayetinde herkes biraz çocuktur: Çocukluk yaşta değil baştadır.

İnsan odaklı bir belediye olarak turistik ya da tecimsel bir kaygı olmadan toplumsal gelişim misyonuna kurumsal araç hazırlamak temel amacımız olmuştur.  Anadolu Oyuncak Müzesi de bu temel amacın en güzel göstergelerinden biridir. Müzemiz hem koleksiyonları hem de etkinlik programları açısından her geçen gün zenginleşerek büyüyecek, çocukların kalpleri artık burada atacaktır.

Antalya dünyadaki benzerlerinden çok farklı bir oyuncak müzesi kazanmıştır. Anadolu’nun derin geçmişindeki farklı kültürlerden gelen oyuncaklar yanında geleneksel geçmişimize ait yerel oyuncaklar müzemizi özgün kılmaktadır. Dünyadaki benzerlerinde bulunmayan bu özgünlük aynı zamanda mimari, iç mimari ve teşhir tanzim konusunda da kendini göstermektedir. Özenle hazırlanmış müze bahçesi, atölyeleri ve çevre düzenlemesi de dışarıdaki müze gibi kurgulanmıştır.

15 salonda 15 ayrı tema ve 15 farklı düzenleme söz konusudur. 15 salonda 15 ayrı tema ve 15 farklı düzenleme söz konusudur. Giriş/Anılar Odası, Ofis, Pinokyo-Ahşap Oyuncaklar, Masalcı Nine, Temel Reis/Deniz Odası, Sarı Avlu – Pepe, Garaj/Metal Oda/Arabalar, İstasyon/Tren Odası, Erken Cumhuriyet Sınıfı, Yap Boz – Peluş Odası, Geleneksel Esnaf Sokağı, Anadolu Geleneksel Oyuncakları, Kaleiçi Sokağı (bizim bakkal, kaleiçi oyuncakçısı), Anadolu Oyuncak Tarihi gibi temalı salonlar dışında atölye gibi mekânlar da müze salonları anlayışında düzenlenmiştir. Her salonda apayrı bir tema ve apayrı bir atmosfer söz konusudur. Sanki bir müze değil de, 15 butik müze bir müze içerisinde kurulmuş gibidir.


Müzenin koridorları da tamamen teşhir tanzim alanlarıdır. 10 vitrinde 10 ayrı temada oyuncaklar sergilenmiştir. Bu vitrinlerde Teddy Bear’den Porselen bebeklere, mutfak eşya modellerinden uzay ve robot oyuncaklara ve Karagöz karakterlerine kadar pek çok farklı oyuncak grubu bulunmaktadır. Koridor duvarlarındaki boşluklar da yine teşhir alanı olarak kullanılmıştır. Ünlü Türk şairlerden seçme çocuk ve oyuncak şiirleri müzede sürprizler yapmaktadır.

Müzenin kafe kısmı da aslında önemli teşhir salonlarından biridir. Farkı, içinde yenilip içilebilmesi ve sohbet zamanları ve de kutlama partileri yaşanabilmesinden kaynaklanır. Kafede bulunan pek çok vitrinde oyuncaklar sergilendiği gibi kafe masaları da birer “masa-vitrin” olarak ele alınmış ve içlerine oyuncaklar yerleştirilmiştir. Müzede farklı etkinliklerde/gösterilerde kullanılmak üzere 40 kişilik küçük bir salon yer almaktadır.

Yaklaşık 4.000m2 alana oturan müzedeki 750m2 kapalı teşhir alanında yaklaşık 5000 adet oyuncak bulunmaktadır. Bundan başka 150m2 de çocuk atölyeleri yer alır.

Salonlar ve iç mimari düzenlemeler ve donatılarda çok farklı ve benzersiz-özgün tasarımlar gerçekleştirilmiş ve böylelikle sadece oyuncaklarda değil tasarımlarda da özgün bir müze yaratılmıştır. Oyuncaklar arasında yüzlerce özel ve çok değerli oyuncak, koleksiyonumuzu çok kıymetli kılmaktadır.

Müze kurgusu içinde tasarlanan eğitim programları ve diğer etkinliklerle birlikte Anadolu Oyuncak Müzesi Antalya için eğlenceli ve etkin bir zaman değerlendirme, bir sosyal buluşma alanı olacak; Antalyalı aileler ve diğer ziyaretçiler çocuklarıyla birlikte çok güzel zamanlar geçirecekler.

Turistik ya da ticari bir kaygı olmadan toplumsal gelişim misyonuna kurumsal araç hazırlamak temel amacımız olmuştur.  Anadolu Oyuncak Müzesi de bu temel amacın en güzel göstergelerinden biridir. Müzemiz hem koleksiyonları hem de etkinlik programları açısından her geçen gün zenginleşerek büyüyecek, çocukların kalpleri artık burada atacaktır.

Dokuma müzeler zincirinin ilk halkası olan ANADOLU OYUNCAK MÜZESİ halkımıza hayırlı ve uğurlu olsun: Kalbi sevgilerimle

1,5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde hem mimari ve inşaat hem obje temini ve hem de iç mimari, teşhir-tanzim tasarım ve uygulama süreçlerini başarıyla yürüterek kentimize çok özel bir müze kazandıran ekibimi gönülden kutluyorum.

Av. Hakan Tütüncü, Kepez Belediye Başkanı

Pin It on Pinterest